2 Şubat 2013 Cumartesi

Psikoloji 6. ünite özeti

Çalışma psikolojisi ve endüstri ilişkilerinin doğası
Çalışma psikolojisi alanını ve amaçlarını tanımlamak,
Çalışma ve örgüt psikologlarının amacı insan sağ­lığını, öğrenmeyi ve yaratıcılığı gözeten, toplu­mun gelişimine katkıda bulunan adil, etik, yeni­likçi ve ekonomik anlamda başarılı örgütlerin oluşumuna katkıda bulunacak araştırmalar yap­mak ve uygulamalar geliştirmektir. Çalışma psi­kologları ayrıca çalışanların ve küçük grupların işyerinde nasıl davrandıklarını anlamaya çalışır ve işten duyulan memnuniyeti ve performansı arttırmak için uygulamalar geliştirir.
Çalışma psikolojisi alanının ortaya çıkış nedenlerini anlatmak.
Çalışma Psikolojisi alanı sanayileşen toplumdaki değişimlerle beraber ortaya çıkan ihtiyaçlar so­nucu filizlenmiştir. Özellikle, sanayi devrimi, I. Ve II. Dünya Savaşları, bilimsel bakış açısının ba­tı dünyasında kabulü çalışma psikologlarının or­taya çıkmasına neden olmuşlardır. Bu alanın te­mellerini oluşturan iki akım ise bilimsel yönetim ve insan ilişkileri akımlarıdır.
İnsan kaynaklan politikalarının çalışanların davranış ve tutumları üzerindeki etkilerini ta­nımlamak.
Araştırmalar yüksek performanslı iş sistemle­rinin, yani birlikte kullanıldıklarında aralarında oluşan sinerji sayesinde performansı arttıran in­san kaynakları politika ve uygulamalarının çalı­şanların davranış ve tutumları üzerinde olumlu etkileri olduklarını göstermişlerdir. îş güvencesi, işe almada seçicilik, geniş kapsamlı eğitim prog­ramları, kendini yöneten takımları gibi uygula­malar sayesinde çalışanlar hem beşeri hem de psikolojik sermayelerini zenginleştirmekte ve bu­nun sonucu olarak işyerine bağlılıkları da art­maktadır. Statü farklarının azaltılmasına yönelik çalışmalar, bilgi paylaşımı, kararlara katılım gibi uygulamalar da deneyimlerden öğrenmeyi ko- laylıştırmakta ve hataların oranını azaltmaktadır.
Çalışanların iş sağlığı, iş memnuniyeti, örgüte bağlılığı ve performansı için gerekli şartları irde­lemek.
Çalışanların işyerindeki tutum ve davranışlarına onların kişilik ve yetenekleri etki ettiği gibi, işye­rinin sağladığı şartlar ve olanaklar da etki etmek­tedir. Ancak, yüksek iş tatmini, örgüte bağlılık veya iş performansı ve örgütsel vatandaşlık dav­ranışı gibi olumlu tutum ve davranışlar için daha da önemlisi kişinin bireysel özellikleri ile iş şart­ları arasında uyum olmasıdır.
Çalışan - işveren ilişkilerini farklı açılardan değerlendirmek.
Çalışan-işveren ilişkilerine tekilci açıdan yakla­şanlar bu iki grup arasında genel olarak amaç birliğinin olduğunu ve çatışmaların normal ya da sağlıklı olmadığını kabul ederler. Tekilci yakla­şım katı ve baskıcı bir yönetim anlayışına yol açabileceği gibi, işverenlerin çalışanların sendi­kaya ihtiyaç duymamaları için bireysel ihtiyaçla­rı gidermeye yönelik daha yumuşak bir yönetim anlayışına da yol açabilir. Öte yandan, çoğulcu yaklaşım, işveren ve çalışan arasında çıkar te­melli çatışmaların kaçınılmaz olduğu ve bu çatış­maların yönetim yollarının aranması gerektiği gö­rüşünü benimser.
 Sendikal örgütlerin varlık nedenlerini ve fonksi­yonlarını açıklamak.
Sanayileşmiş ülkelerde sendikaların üç fonksi­yonundan bahsedilebilir. Bunlar; ekonomik fonksiyon, demokratik temsil fonksiyonu ve sos­yal fonksiyondur. Araştırmalar, sendikaların ge­nel olarak üyelerinin aldıkları ücret ve yan hak­ları, toplu iş sözleşmeleri vasıtası ile, iyileştire­rek, onların işlerinden, aynı tip işlerde sendika­sız çalışanlara kıyasla, daha memnun olmalarını sağladıklarını göstermektedir. Sendikalar ayrıca çalışanların ortak iradesini temsil ederek yöne­timlerin fevri kararlar vermesini önlemekte ve daha iyi bir çalışma ortamı yaratarak üretkenliği arttırmaktadırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder