2 Şubat 2013 Cumartesi

Psikoloji 2. ünite özeti

Psikolojide araştırma yöntemleri
Sözdebilimi ve bilimden ayrıldığı yönlerini açıklayamak.
Sözdebilim bilimsel bir temeli olmadığı hâlde bi­lim kılıfı altında bize sunulan bilgi ve pratiklere denir. Sözdebilim bilimsel terimler kullanarak bir bilimsellik kisvesi yaratır ama bu kullanımlar ha­talı, yersiz ve dayanaksızdır. Sözdebilimsel iddia­lar çoğunlukla yanlışlanamayacak muğlaklıktadır ve bilimsel bir kimliği olmayan kişilerce savunu­lur. En önemlisi, sözdebilimsel iddialar bilimsel süreçten kopuktur: İddialar bilimsel olarak ya test edilmemişlerdir ya da edildilerse reddedil­mişlerdir. Sözdebilim çoğunlukla maddi çıkar sağlamak amacıyla bilimin toplum içindeki say­gınlık ve meşruiyetini istismar eder. Sözdebilimi bilimden ayırt edebilmek bizi dayanaksız bilgile­rin izinde maddi ve manevi zarara uğramaktan koruyacaktır.
İşlemsel tanımı ve iyi bir işlemsel tanımın özelliklerini anlatmak.
İşlemsel tanım ilgilenilen kavramı bir sayıya dö­nüştürmeye yarayan tanımdır. Bir kavramı işlem­sel olarak tanımlamak demek o kavramı ne şe­kilde ölçeceğimize karar vermek demektir. Kav­ramımızı yüksek kesinlik ve hassasiyetle ölçebi­len işlemsel tanımların yüksek kavramsal geçer­liliği olduğunu söyleriz. Yüksek kavramsal ge­çerlilik taşıması için işlemsel tanımımızla edindi­ğimiz ölçümün öncelikle güvenilir olması, yani aynı koşullarda aynı sonuçları vermesi gerekir. Güvenilir olmanın dışında ölçümler duyarlı ol­malı, yani değişkenin farklı değerleri arasındaki ince ayrımları yapabilmelidir. Son olarak iyi bir işlemsel tanım ölçülmek istenen kavramı ölçme- li, diğer başka kavramları ölçmemelidir. Psikolo­jinin ilgilendiği kavramlar çok yönlü ve çok kat­manlı olduğu için işlemsel tanımlar çoğunlukla ilgilenilmeyen başka kavramları da ölçer. Bun­dan dolayı ideal olan bir kavramı birden fazla iş­lemsel tanımla ölçmektir. Eğer farklı işlemsel ta­nımlar benzer ölçümlere ulaşıyor ve diğer kav­ramlarla benzer ilişkiler sergiliyorsa sonuçlarımı­za olan güvenimiz artar.

Korelasyonu ve nedensellik ilişkisigöstermemesinin sebeplerini açıklamak.
Korelasyon iki değişken arasında doğrusal ilişki­nin bir ölçüsüdür. Değişkenlerden birinin aldığı değerler artarken diğerininkiler de düzenli ola­rak artıyorsa korelasyon pozitif; birinin değerleri artarken diğerininkiler düzenli olarak azalıyorsa korelasyon negatiftir. İki değişken arasında bir korelasyon olması değişkenlerden birinin diğeri­nin sebebi olduğu anlamına gelmez. Korelasyon bize sadece veriler arasındaki sayısal ilişkiyi gös­terir, nedensellik ilişkisi hakkında bir bilgi ver­mez. İki değişken arasında korelasyon gözleni­yorsa iki değişkenden biri diğerinin sebebi olabi­leceği gibi kimi zaman da üçüncü bir değişken her iki değişkene de sebep olur.
Deneyin tanımını ve önemini ifade etmek.

Deney etkisini ölçmek istediğimiz değişken dı­şında her şeyi sabit tutarak bu değişkenin bir baş­ka değişken üzerinde ne fark yarattığını tespit et­memize imkân sağlayan araştırma yöntemidir. De­neyin önemi bize neden-sonuç ilişkisi gösterme­sinden kaynaklanır. Deney dışında hiçbir yöntem bize kesin bir nedensellik bilgisi veremez.

İyi tasarlanmış bir deneyin özelliklerini listelemek.

İyi tasarlanmış bir deney yüksek iç geçerliliğe sa­hip olmalıdır. İç geçerlilik bağımlı değişkende gözlenen farkı bağımsız değişkene bağlayabilme derecemizdir. Bir diğer deyişle, yüksek iç geçer­liliğe sahip bir deney bağımsız değişkenle ba­ğımlı değişken arasındaki neden-sonuç ilişkisini başka açıklamalara açık kapı bırakmayacak şe­kilde gösterir. Yüksek iç geçerlilik elde edebil­mek için bir deneyde deneysel grupla kontrol grubu birbirine denk olmalı ve deneysel mani­pülasyon haricinde iki grup tamamen aynı mu­ameleyi görmelidir. O zaman bağımlı değişken­de gözlenen değişikliği bağımsız değişkenle açık­lamaktan başka seçeneğimiz kalmaz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder