Psikolojide araştırma yöntemleri
Sözdebilimi ve bilimden ayrıldığı yönlerini açıklayamak.
Sözdebilim bilimsel bir temeli olmadığı hâlde bilim kılıfı altında bize sunulan bilgi ve pratiklere denir. Sözdebilim bilimsel terimler kullanarak bir bilimsellik kisvesi yaratır ama bu kullanımlar hatalı, yersiz ve dayanaksızdır. Sözdebilimsel iddialar çoğunlukla yanlışlanamayacak muğlaklıktadır ve bilimsel bir kimliği olmayan kişilerce savunulur. En önemlisi, sözdebilimsel iddialar bilimsel süreçten kopuktur: İddialar bilimsel olarak ya test edilmemişlerdir ya da edildilerse reddedilmişlerdir. Sözdebilim çoğunlukla maddi çıkar sağlamak amacıyla bilimin toplum içindeki saygınlık ve meşruiyetini istismar eder. Sözdebilimi bilimden ayırt edebilmek bizi dayanaksız bilgilerin izinde maddi ve manevi zarara uğramaktan koruyacaktır.
İşlemsel tanımı ve iyi bir işlemsel tanımın özelliklerini anlatmak.
İşlemsel tanım ilgilenilen kavramı bir sayıya dönüştürmeye yarayan tanımdır. Bir kavramı işlemsel olarak tanımlamak demek o kavramı ne şekilde ölçeceğimize karar vermek demektir. Kavramımızı yüksek kesinlik ve hassasiyetle ölçebilen işlemsel tanımların yüksek kavramsal geçerliliği olduğunu söyleriz. Yüksek kavramsal geçerlilik taşıması için işlemsel tanımımızla edindiğimiz ölçümün öncelikle güvenilir olması, yani aynı koşullarda aynı sonuçları vermesi gerekir. Güvenilir olmanın dışında ölçümler duyarlı olmalı, yani değişkenin farklı değerleri arasındaki ince ayrımları yapabilmelidir. Son olarak iyi bir işlemsel tanım ölçülmek istenen kavramı ölçme- li, diğer başka kavramları ölçmemelidir. Psikolojinin ilgilendiği kavramlar çok yönlü ve çok katmanlı olduğu için işlemsel tanımlar çoğunlukla ilgilenilmeyen başka kavramları da ölçer. Bundan dolayı ideal olan bir kavramı birden fazla işlemsel tanımla ölçmektir. Eğer farklı işlemsel tanımlar benzer ölçümlere ulaşıyor ve diğer kavramlarla benzer ilişkiler sergiliyorsa sonuçlarımıza olan güvenimiz artar.
Korelasyonu ve nedensellik ilişkisigöstermemesinin sebeplerini açıklamak.
Korelasyon iki değişken arasında doğrusal ilişkinin bir ölçüsüdür. Değişkenlerden birinin aldığı değerler artarken diğerininkiler de düzenli olarak artıyorsa korelasyon pozitif; birinin değerleri artarken diğerininkiler düzenli olarak azalıyorsa korelasyon negatiftir. İki değişken arasında bir korelasyon olması değişkenlerden birinin diğerinin sebebi olduğu anlamına gelmez. Korelasyon bize sadece veriler arasındaki sayısal ilişkiyi gösterir, nedensellik ilişkisi hakkında bir bilgi vermez. İki değişken arasında korelasyon gözleniyorsa iki değişkenden biri diğerinin sebebi olabileceği gibi kimi zaman da üçüncü bir değişken her iki değişkene de sebep olur.
Deneyin tanımını ve önemini ifade etmek.
Deney etkisini ölçmek istediğimiz değişken dışında her şeyi sabit tutarak bu değişkenin bir başka değişken üzerinde ne fark yarattığını tespit etmemize imkân sağlayan araştırma yöntemidir. Deneyin önemi bize neden-sonuç ilişkisi göstermesinden kaynaklanır. Deney dışında hiçbir yöntem bize kesin bir nedensellik bilgisi veremez.
İyi tasarlanmış bir deneyin özelliklerini listelemek.
İyi tasarlanmış bir deney yüksek iç geçerliliğe sahip olmalıdır. İç geçerlilik bağımlı değişkende gözlenen farkı bağımsız değişkene bağlayabilme derecemizdir. Bir diğer deyişle, yüksek iç geçerliliğe sahip bir deney bağımsız değişkenle bağımlı değişken arasındaki neden-sonuç ilişkisini başka açıklamalara açık kapı bırakmayacak şekilde gösterir. Yüksek iç geçerlilik elde edebilmek için bir deneyde deneysel grupla kontrol grubu birbirine denk olmalı ve deneysel manipülasyon haricinde iki grup tamamen aynı muameleyi görmelidir. O zaman bağımlı değişkende gözlenen değişikliği bağımsız değişkenle açıklamaktan başka seçeneğimiz kalmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder