Psikolojinin doğası
Psikoloji bilimini tanımlamak.
Psikoloji insan davranışını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Ölçülebilen her davranış ve motivasyon, düşünme, anlama gibi içsel olgular psikoloji biliminin çalışma konusudur. İnsanı anlamaya çalışmak sadece psikologlara özgü bir çaba değildir. Ancak psikoloji bir bilim dalıdır. İnsan davranışını anlamaya çalışırken fizik, biyoloji gibi doğa bilimleri tarafından da kullanılan bilimsel yöntemleri kullanır. Psikolojiyi bu dallardan ayırt eden kullandığı yöntem değil, çalıştığı konudur; doğa bilimleri doğa olaylarını incelerken, sosyal bilimler insanı ve sosyal toplulukları inceler. Ancak doğa bilimleri de sosyal bilimler de ampirik verilere dayalı sistematik araştırmalar yaparak nesnel, doğrulanabilir ve genellenebilir sonuçlara ulaşmaya çalışır.
Bilimsel yöntemin özelliklerini açıklamak.
Bilimsel yöntem asıl olarak bir soru sorma ve bilgiye ulaşma yöntemidir. Ancak bilimsel yöntemin önceden belirlenmiş, sistematik bir yapısı vardır. Sezgiyle veya kalıplaşmış bilgilerle göre değil, deneyimlerle ölçülebilen, ampirik verilere dayalıdır. Bilim insanlarının bu verilere yaklaşımı nesneldir; kendi subjektif beklenti veya yargılarını göz önünde bulundurmazlar. Ampirik veri toplanarak test edilemeyen sorular bilimin konusu değildir. Bilimsel yöntemle ulaşılan sonuçlar, her zaman tekrar sınanabilir, ve yeni bulgular eşliğinde yanlışlanabilir. Dolayısıyla bilimsel bilgi geçicidir. Son olarak bilimsel yöntem genellenebilir bilgilere ulaşır. Bir bilim dalı olarak psikoloji bireysel açıklamalar yapmaz, çoğunlukları anlamaya çalışır. Sosyal bilimlerde bu yöntemle elde edilen bilgiler birleşerek insan davranışını veya sosyal olguları anlatan kuramlar hâline gelir.
Psikoloji biliminin tarihsel gelişimini özetlemek.
İnsan doğasıyla ilgili sorular antik Yunan filozoflarına kadar uzanmaktadır. Ancak bir bilim dalı olarak psikolojinin başlangıcı 19. yüzyılın başlarına denk gelmektedir. Psikolojinin tarihçesinde çeşitli düşünce okulları etkili olmuştur. Bu düşünce okullarının başında yapısalcılık, işlevselci- lik ve davranışçılık gelmektedir. Yapısalcılık bir olguyu anlamak için öncelikle yapısını yani onu meydana getiren parçaları anlamak gerektiğini; işlevselcilik ise bu olguların görevlerini ve insan davranışındaki rollerini anlamak gerektiğini öne
sürmüştür. Davranışçılık ise insanı anlamak için sadece görülebilen davranışlara odaklanmıştır. Ancak günümüzde, özellikle gelişen teknolojilerin de sayesinde, görünen davranışlar kadar bilinç, düşünme gibi zihinsel süreçlerde bilimsel olarak çalışılabilmektedir. Modern psikolojide, bu düşünce okulları yerlerini çeşitli yaklaşımlara (perspektif) bırakmıştır.
İnsan davranışını anlamada psikologlar tarafından kullanılmış çeşitli yaklaşımları tanımlamak.
Psikolojide yaklaşımlar bir davranışın veya zihinsel sürecin ele alınış şeklini etkiler. Her bir yaklaşım bireylerin neden belirli bir biçimde davrandıklarına ilişkin farklı açıklamalar getirir. Yaklaşımlar sorulan sorular kadar, kullanılan metotları da etkiler. Günümüzde sıklıkla kullanılmakta olan yaklaşımlar; biyolojik yaklaşım, nörobilim- sel yaklaşım, evrimsel yaklaşım, psikodinamik yaklaşım, davranışsal yaklaşım, bilişsel yaklaşım, insancıl yaklaşım, ve sosyokültürel yaklaşımdır. Örneğin evrimsel yaklaşım, davranışı insan türünün evrimsel gelişimi ile açıklamaktayken bilişsel yaklaşım davranışı insan beynindeki süreçlerin sonuçları olarak ele alır. İnsan davranışı gibi karmaşık bir olgu birkaç yaklaşımın bir araya gelmesi ile daha iyi anlaşılır. Birkaç yaklaşımın harmanlanarak kullanılmasına eklektisizim denir.
Psikolojinin alt dallarını birbirinden ayırt etmek.
Psikologlar insan zihni ve davranışlarının değişik yanlarına odaklanabilirler. Bu farklı odaklar psikolojinin alt dallarını oluşturmaktadır. Değişik alt dallarda uzmanlaşmış kişiler yukarıda sayılmış olan değişik yaklaşımlara sahip olabilirler. Örneğin hem zihinsel hastalıkların nedenleri ve tedavileri üzerine çalışan klinik psikologlar, hem de beyin hasarlarının insan davranışına etkisini araştıran nöropsikologlar nörolojik bir yaklaşıma sahip olabilirler. Aynı zamanda kimi klinik psikologlar sadece bilişsel veya psikodinamik bir yaklaşımla da araştırma yapıyor olabilirler. Psikolojinin alt dalları ayrıca temel bilim veya uygulamalı alt dallar olarak da gruplanabilir. Temel bilim dallarının amacı daha çok insan davranışını açıklayan, genel kabul edilebilir bir bilgi tabanı oluşturmaktır. Uygulamalı dalların amacı ise temel bilimin oluşturmuş olduğu bilgi tabanını bireylerin ve toplulukların sorunlarını çözmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder