2 Şubat 2013 Cumartesi

Psikoloji 1. ünite özeti

Psikolojinin doğası
Psikoloji bilimini tanımlamak.
Psikoloji insan davranışını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Ölçülebilen her dav­ranış ve motivasyon, düşünme, anlama gibi içsel olgular psikoloji biliminin çalışma konusudur. İnsanı anlamaya çalışmak sadece psikologlara özgü bir çaba değildir. Ancak psikoloji bir bilim dalıdır. İnsan davranışını anlamaya çalışırken fi­zik, biyoloji gibi doğa bilimleri tarafından da kul­lanılan bilimsel yöntemleri kullanır. Psikolojiyi bu dallardan ayırt eden kullandığı yöntem değil, çalıştığı konudur; doğa bilimleri doğa olaylarını incelerken, sosyal bilimler insanı ve sosyal top­lulukları inceler. Ancak doğa bilimleri de sosyal bilimler de ampirik verilere dayalı sistematik araş­tırmalar yaparak nesnel, doğrulanabilir ve genel­lenebilir sonuçlara ulaşmaya çalışır.
Bilimsel yöntemin özelliklerini açıklamak.
 Bilimsel yöntem asıl olarak bir soru sorma ve bil­giye ulaşma yöntemidir. Ancak bilimsel yönte­min önceden belirlenmiş, sistematik bir yapısı vardır. Sezgiyle veya kalıplaşmış bilgilerle göre değil, deneyimlerle ölçülebilen, ampirik verilere dayalıdır. Bilim insanlarının bu verilere yaklaşımı nesneldir; kendi subjektif beklenti veya yargıları­nı göz önünde bulundurmazlar. Ampirik veri top­lanarak test edilemeyen sorular bilimin konusu değildir. Bilimsel yöntemle ulaşılan sonuçlar, her zaman tekrar sınanabilir, ve yeni bulgular eşli­ğinde yanlışlanabilir. Dolayısıyla bilimsel bilgi geçicidir. Son olarak bilimsel yöntem genellene­bilir bilgilere ulaşır. Bir bilim dalı olarak psikolo­ji bireysel açıklamalar yapmaz, çoğunlukları an­lamaya çalışır. Sosyal bilimlerde bu yöntemle el­de edilen bilgiler birleşerek insan davranışını ve­ya sosyal olguları anlatan kuramlar hâline gelir.
Psikoloji biliminin tarihsel gelişimini özetlemek.
 İnsan doğasıyla ilgili sorular antik Yunan filozof­larına kadar uzanmaktadır. Ancak bir bilim dalı olarak psikolojinin başlangıcı 19. yüzyılın başla­rına denk gelmektedir. Psikolojinin tarihçesinde çeşitli düşünce okulları etkili olmuştur. Bu dü­şünce okullarının başında yapısalcılık, işlevselci- lik ve davranışçılık gelmektedir. Yapısalcılık bir olguyu anlamak için öncelikle yapısını yani onu meydana getiren parçaları anlamak gerektiğini; işlevselcilik ise bu olguların görevlerini ve insan davranışındaki rollerini anlamak gerektiğini öne
sürmüştür. Davranışçılık ise insanı anlamak için sadece görülebilen davranışlara odaklanmıştır. Ancak günümüzde, özellikle gelişen teknolojile­rin de sayesinde, görünen davranışlar kadar bi­linç, düşünme gibi zihinsel süreçlerde bilimsel olarak çalışılabilmektedir. Modern psikolojide, bu düşünce okulları yerlerini çeşitli yaklaşımlara (perspektif) bırakmıştır.
 İnsan davranışını anlamada psikologlar tarafın­dan kullanılmış çeşitli yaklaşımları tanımlamak.
Psikolojide yaklaşımlar bir davranışın veya zihin­sel sürecin ele alınış şeklini etkiler. Her bir yak­laşım bireylerin neden belirli bir biçimde davran­dıklarına ilişkin farklı açıklamalar getirir. Yakla­şımlar sorulan sorular kadar, kullanılan metotları da etkiler. Günümüzde sıklıkla kullanılmakta olan yaklaşımlar; biyolojik yaklaşım, nörobilim- sel yaklaşım, evrimsel yaklaşım, psikodinamik yaklaşım, davranışsal yaklaşım, bilişsel yaklaşım, insancıl yaklaşım, ve sosyokültürel yaklaşımdır. Örneğin evrimsel yaklaşım, davranışı insan türü­nün evrimsel gelişimi ile açıklamaktayken biliş­sel yaklaşım davranışı insan beynindeki süreçle­rin sonuçları olarak ele alır. İnsan davranışı gibi karmaşık bir olgu birkaç yaklaşımın bir araya gel­mesi ile daha iyi anlaşılır. Birkaç yaklaşımın har­manlanarak kullanılmasına eklektisizim denir.
Psikolojinin alt dallarını birbirinden ayırt etmek.
Psikologlar insan zihni ve davranışlarının değişik yanlarına odaklanabilirler. Bu farklı odaklar psi­kolojinin alt dallarını oluşturmaktadır. Değişik alt dallarda uzmanlaşmış kişiler yukarıda sayılmış olan değişik yaklaşımlara sahip olabilirler. Örne­ğin hem zihinsel hastalıkların nedenleri ve teda­vileri üzerine çalışan klinik psikologlar, hem de beyin hasarlarının insan davranışına etkisini araş­tıran nöropsikologlar nörolojik bir yaklaşıma sa­hip olabilirler. Aynı zamanda kimi klinik psiko­loglar sadece bilişsel veya psikodinamik bir yak­laşımla da araştırma yapıyor olabilirler. Psikolojinin alt dalları ayrıca temel bilim veya uy­gulamalı alt dallar olarak da gruplanabilir. Temel bilim dallarının amacı daha çok insan davranışını açıklayan, genel kabul edilebilir bir bilgi tabanı oluşturmaktır. Uygulamalı dalların amacı ise te­mel bilimin oluşturmuş olduğu bilgi tabanını bi­reylerin ve toplulukların sorunlarını çözmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder